TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği

Onur Kurulu soruşturmanın yapılması görevini kendi üyelerinden birine verebilir veya soruşturmayı kendisi yürütebilir. Onur Kurulu veya soruşturma ile görevlendirilen üye, delilleri toplar, gerektiğinde Cemiyet üyesini dinleyebilir, onun ileri sürdüğü  delilleri toplayabilir, gerek görürse kendisine yapılan tebligattan itibaren 10 gün içinde verilmek koşuluyla yeniden yazılı savunma ve delillerini sunmasını isteyebilir, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerine başvurur ve dinleyebilir. Yönetim Kurulundan yazıyla başvurarak izin almadan veya hastalık gibi bir özrü bulunmadan birbirini izleyen üç toplantıya katılmayan başkan ve yönetim kurulu üyelerinin görevleri kendiliğinden düşer. (4) Karasal yayın lisanslarının verilmesinin ardından mevcut verici tesisleri özel medya hizmet sağlayıcılar tarafından kaldırılır veya tarafların mutabık kalacakları bir bedel karşılığında verici tesis ve işletim şirketine devredilir. Verici tesis ve işletim şirketi tarafından devralınmayan verici tesisleri Üst Kurulca yapılacak uyarının ardından üç ay içinde kaldırılır. Verilen süre içinde kaldırılmayan ve faaliyetine devam eden verici tesisleri Üst Kurulca mühürlenerek kapatılır. (5) Üst Kurul müşaviri ve uzman denetçi kadrosunda bulunanlar, Üst Kurulda Başkan tarafından uygun görülen birim ve işlerde görevlendirilirler.

Mevcut hukuki yapısı ile TFF, “özel hukuk tüzel kişisi” sayılmasına (kamu tüzel kişisi sayılmamasına) karşın, Türkiye Cumhuriyeti İdare Teşkilatı içinde yer alan kamu tüzel kişilerinden kamu kurumlarının özerkliğini aşan (hatta kimi durumlarda onlarla kıyaslanamayacak ölçüde geniş) yetkilerle donatılmıştır. TFF, 3813 sayılı kanunla kendisine verilen görevleri yerine getirebilmek için ilgili mevzuat ve bütçe esasları çerçevesinde gerekli bütün harcamaları yapabilir. Fıkrasına göre, yaralama suçunun cezasının alt ve üst sınırları bir yıldan üç yıla kadar olarak gösterilmiş, 3. Fıkrasında suçun üstsoya, altsoya, eşe, kardeşe veya beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı veya kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle veya kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle veya silahla işlenmesi halinde 1. Fıkraya göre verilecek cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiştir. B. YargıtayMadde 154.- Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adlî yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan, başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır.

Maddenin devamı bendlerinde, izin şekli ve süre sonunda toplatılma zorunluluğu belirtilmiş olup, toplama hükmüne uymama ayrıca cezalandırılmıştır. Nitekim 298 sayılı kanunda, seçim dönemlerinde afiş ve ilan asılma usulleri ayrıca düzenlenmiş olup, seçim afişleri bu kanunun kapsamı dışındadır. Burada düzenlenen cezalandırma yetkisinin belediye ile ilgisi bulunmamaktadır. Ancak en başta ifade ettiğimiz gibi ilk kabahat türü olan “emre aykırı davranış” torba bir madde olup, birçok fiil bu madde ile irtibatlandırılabilir. Maddelerindeki yetkilerinden hareketle, “parklarda, kumar oynamayı yasaklayan” bir emir yayımlayıp, bu fiili ihlal eden bir kişiye 34. Ancak bu husus tartışmaya açık olduğu gibi direkt belediye cezası olarak düzenlenmediğinden bu kadar açıklama ile yetiniyoruz. Kabahatler Kanunu, genel anlamda Türk Ceza Kanunu’nun yenilenmesinin bir ürünüdür. Yeni TCK ile yasa koyucu, ceza politikası anlamında bir tercihte bulunmuş ve önceden ceza kanunu içinde yer alan kabahatleri kanun kapsamından çıkarmış ve kabahat suçları kapsamına almıştır. Ancak bazı suçlar kabahat olarak ayrı düzenlenmekle birlikte farklı (nitelikli) boyutuyla hala ceza kanunu kapsamındadır.

Asliye ceza mahkemesi, ceza yargılaması sisteminin temel mahkemelerinden biridir. Diğer ceza mahkemelerinin görevli olmadığı tüm dava ve işlere asliye ceza mahkemesi bakmakla görevlidir. (4) Bir ve ikinci fıkradatanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde,ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur. (2) Savaş zamanında, düşmandevlet yararına yapılan borçlanmalara veya her ne nedenle olursa olsunödemelere katılan veya bunlara ilişkin işlemleri kolaylaştıran vatandaşa veyaTürkiye’de oturan yabancıya aynı ceza verilir. (3) Bir ve ikinci fıkralardatanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi hâlinde,ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur. (3) Bu suçların, cebir veyatehdit kullanılarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte biri oranındaartırılır. (3) Bu suçların basın ve yayınyoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.

Sayıştay, genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanunu tasarısının verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari yargı hâkim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hâkimler ve Savcılar Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı; tarafından seçilir. Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.

Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren Üst Kurulda yeni Üst Kurul müşaviri ve uzman denetçi ataması yapılmaz ve bu kadrolarda herhangi bir şekilde boşalma olması hâlinde, anılan kadrolar herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. (2) Ana hizmet birimleri; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı, İzin ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı, Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Kamuoyu, Yayın Araştırmaları ve Ölçme Dairesi Başkanlığı, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığıdır. Destek hizmet birimleri; İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri Dairesi Başkanlığı ile İdarî ve Malî İşler Dairesi Başkanlığıdır. İhtiyaç duyulması halinde sayısı beşi geçmemek üzere yayıncılık faaliyetlerinin yoğun olduğu bölge merkezlerinde Üst Kurul kararıyla temsilcilik açılabilir. (3) Medya hizmet sağlayıcı kuruluşların ticarî iletişim gelirlerinin, aracı kurumların hesaplarıyla birlikte Maliye Bakanlığınca denetlenmesi ile bu gelirlerin beyanına ve birinci fıkranın (ç) ve (d) bentlerine göre alınacak payların ödenmesine ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Üst Kurulca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir. (6) Bu maddede belirtilen esaslara aykırı davranan Üst Kurul üyeleri görevlerinden çekilmiş sayılır. Bu husus Üst Kurul tarafından resen veya yapılacak müracaatın değerlendirilmesi sonucunda karara bağlanır ve gereği için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Ceza Sorumluluğunun Esasları” başlıklı ikinci kısmının beşinci bölümünde yer alan “Zincirleme suç” başlıklı 43. Maddesinde, suçun özel görünüş şekillerinden olan zincirleme suç hükümleri düzenlenmiştir. Kanun koyucu, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında iki ayrı düzenlemeye yer vermiştir. Yazımızda, öncelikli olarak ilgili maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan farklı düzenlemelere ilişkin özet niteliğinde açıklamalara yer verilecektir. Sonuç kısmında, zaman aralıklarıyla (aralıklı olarak) TCK m.43/2’nin birden fazla defa ihlal edilmesi durumunda cezanın tatbiki bakımından ne şekilde uygulama yapılması gerektiğine ilişkin görüşümüz ortaya koyulacaktır. “17 Ekim 2001 günlü sayılı Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayımlanan 4709 sayılı Kanunun, -Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulan 27. B. Bütçenin görüşülmesiMadde 162.- Bakanlar Kurulu, genel ve katma bütçe tasarıları ile millî bütçe tahminlerini gösteren raporu, mali yıl başından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda incelenir. G. TüzüklerMadde 115.- Bakanlar Kurulu, kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştayın incelenmesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir.Tüzükler, Cumhurbaşkanınca imzalanır ve kanunlar gibi yayımlanır.H. B. Grev hakkı ve IokavtMadde 54.- Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesParibahis güncel ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.Yüksek Hakem Kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve Iokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun çocukların korunmasına, hakların ve esenliklerin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaç eden 1.

Ancak muhatabı herkes olmayıp, vergi kanunlarında öngörülen faaliyetleri yapan mükelleflerdir. Ayrıca fiil kamu düzeninin ihlal edici fiil olmayıp, vergi düzenini ihlal eden fiildir. Derste bağımsız idari otorite olarak BDDK kurumuna ilgili olduğu nispette atıf yapılacaktır. Deniz hukukunun özellikli bir alanını teşkil eden bu derste deniz icra hukuku reformu, temel hükümler, deniz alacakları ve uygulanacak hukuk, gemilerin ihtiyati haczi, parasal deniz alacaklarının takibi, iflasa ilişkin özel düzenlenmeler, parasal olmayan deniz alacaklarının takibi, hapis haklarının paraya çevrilmesi konuları üzerinde durulacaktır. Ders kapsamında; öncelikle tüketici kavramı başta olmak üzere Tüketci Hukuku ile ilgili temel kavramlar incelenmektedir. Akabinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu sözleşme türleri üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda, özellikle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da ele alınmış olan tüketici satım sözleşmeleri, taksitli ve kampanyalı satışlar, kapıdan ve mesafeli sözleşmeler ve tüketici kredisi sözleşmeleri incelenecektir. Bunun yanı sıra genel işlem şartlarının yer aldığı sözleşmelerde tüketicinin korunması, imalatçının sorumluluğu, turistik gezi sözleşmeleri, devre tatil gibi konular da incelenecektir.

  • Deniz hukukunun özellikli bir alanını teşkil eden bu derste deniz icra hukuku reformu, temel hükümler, deniz alacakları ve uygulanacak hukuk, gemilerin ihtiyati haczi, parasal deniz alacaklarının takibi, iflasa ilişkin özel düzenlenmeler, parasal olmayan deniz alacaklarının takibi, hapis haklarının paraya çevrilmesi konuları üzerinde durulacaktır.
  • Neden olmuşsa, birinci fıkrayagöre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
  • Bu nedenle, bu kurumlar arasında farklılığın açık şekilde ortaya koyulması ve bu üç kurumun olması gerektiği biçimde anlaşılması önem arz etmektedir.

Ceza Dairesi (eski 16. Ceza Dairesi), 4 Şubat ve 27 Şubat 1997 tarihinde başlayan süreçte Hükümeti cebren devirme suçunun işlendiğine dair verilen mahkumiyet kararlarını onadı. Maddesinde suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (kara para aklama) suçu düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında suçun tanımına dokunulmaksızın, ceza miktarı 2009 yılında yapılan değişiklikle artırılmış ve yine maddeye aynı değişiklikle ikinci fıkra olarak suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini kabul suçu eklenmiştir. Maddenin ilk fıkrasında kara para aklama suçu seçimlik hareketli düzenlenirken, 2009 yılında suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini kabul suçu m.282’ye 2. Anayasa m.101/1’de; Cumhurbaşkanının “milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olması” şartı aranmaktadır. 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun “Seçilme yeterliği” başlıklı 6. Maddesine göre; “Kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip her Türk vatandaşı Cumhurbaşkanı seçilebilir”. İmar ve Bina Güvenliği Mevzuatımız bugüne kadar sayısız değişikliğe uğramış olup; temel maddelerin yanında birçok ek maddeler ve geçici maddeler içermektedir. Hukuk elbette zaman içerisinde değişebilir, gelişen ihtiyaçlara göre mevzuat güncellenebilir. Ancak konu can ve mal güvenliği olduğunda, istikrarlı ve uygulanabilir bir mevzuatın ve bu mevzuatın tavizsiz şekilde uygulanmasının zorunluluk olduğu da bir gerçektir. Özellikle “imar barışı” gibi geçici düzenlemeler, “istikrarlı ve uygulanabilir mevzuat” ve “tavizsiz uygulama” gerekliliklerinin yerine getirilmesinin önünde bir engeldir. Günümüzde, barınmanın ciddi bir iktisadi sorun haline geldiği gözardı edilemez bir gerçektir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Fill out this field
Fill out this field
Please enter a valid email address.
You need to agree with the terms to proceed

Menu